بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ٱذْهَبَآ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ٤٣

Firavun'a gidiniz. Çünkü o gerçekten azıttı.

– Seyyid Kutub

فَقُولَا لَهُۥ قَوْلًا لَّيِّنًا لَّعَلَّهُۥ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَىٰ ٤٤

Ona yumuşak sözler söyleyiniz. Belki aklı başına gelir ya da kötü akıbete uğramaktan korkar.

– Seyyid Kutub

قَالَا رَبَّنَآ إِنَّنَا نَخَافُ أَن يَفْرُطَ عَلَيْنَآ أَوْ أَن يَطْغَىٰ ٤٥

Musa ve Harun dediler ki; «Ey Rabbi'miz, korkarız ki, Firavun bize karşı bir taşkınlık yapar, ya da azgınlığını artırır.»

– Seyyid Kutub

قَالَ لَا تَخَافَآۖ إِنَّنِى مَعَكُمَآ أَسْمَعُ وَأَرَىٰ ٤٦

Allah, onlara dedi ki; «korkmayınız. Ben sizinle beraberim. Ben herşeyi işitir, her şeyi görürüm.»

– Seyyid Kutub

فَأْتِيَاهُ فَقُولَآ إِنَّا رَسُولَا رَبِّكَ فَأَرْسِلْ مَعَنَا بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ وَلَا تُعَذِّبْهُمْۖ قَدْ جِئْنَٰكَ بِـَٔايَةٍ مِّن رَّبِّكَۖ وَٱلسَّلَٰمُ عَلَىٰ مَنِ ٱتَّبَعَ ٱلْهُدَىٰٓ ٤٧

Ona varınız ve deyiniz ki; 'Biz Rabbinin sana gönderdiği elçileriz. İsrailoğullarının bizimle birlikte Mısır'dan ayrılmalarına izin ver. Onlara işkence etme. Sana Rabbi'inden, doğru söylediğimizi kanıtlayacak mucizeler ile geldik. Doğru yola girenler esenliğe ereceklerdir.

– Seyyid Kutub

إِنَّا قَدْ أُوحِىَ إِلَيْنَآ أَنَّ ٱلْعَذَابَ عَلَىٰ مَن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ٤٨

Bize gelen vahye göre Allah'ın ayetlerini yalanlayarak gerçeğe sırt çevirenler azaba uğrayacaklardır.

– Seyyid Kutub

قَالَ فَمَن رَّبُّكُمَا يَٰمُوسَىٰ ٤٩

Firavun «Ey Musa, sizin Rabb'iniz kimdir?» dedi.

– Seyyid Kutub

قَالَ رَبُّنَا ٱلَّذِىٓ أَعْطَىٰ كُلَّ شَىْءٍ خَلْقَهُۥ ثُمَّ هَدَىٰ ٥٠

Musa «Bizim Rabb'imiz, her varlığı farklı niteliklerle donatarak yaratan, sonra da bu varlıkları nitelikleri doğrultusunda yönlendiren Allah'dır.»

– Seyyid Kutub

قَالَ فَمَا بَالُ ٱلْقُرُونِ ٱلْأُولَىٰ ٥١

Firavun «Peki, bizden önceki kuşakların durumu ne olacak?» dedi.

– Seyyid Kutub

قَالَ عِلْمُهَا عِندَ رَبِّى فِى كِتَٰبٍۖ لَّا يَضِلُّ رَبِّى وَلَا يَنسَى ٥٢

Musa dedi ki; «Onlara ilişkin bilgi Rabb'imin katındaki kitapta yazılıdır benim Rabb'im ne yanılır ne de unutur.»

– Seyyid Kutub

ٱلَّذِى جَعَلَ لَكُمُ ٱلْأَرْضَ مَهْدًا وَسَلَكَ لَكُمْ فِيهَا سُبُلًا وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَخْرَجْنَا بِهِۦٓ أَزْوَٰجًا مِّن نَّبَاتٍ شَتَّىٰ ٥٣

O size yeryüzünü beşik yaptı, orada sizin için yollar açtı ve gökten su indirdi. O su sayesinde çiftler halinde çeşitli bitkiler bitirdik.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu